RockAndMetal!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RockAndMetal!

Rock Metal Müzik Underground
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Slayer

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DrkTranquility
Admin
DrkTranquility


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 31/12/09
Yaş : 36

Slayer Empty
MesajKonu: Slayer   Slayer I_icon_minitimeC.tesi Ocak 02 2010, 09:12

Los Angeles kökenli grup yola, gitarist Kerry King ile başladı. Kerry
son derece sert müzik yapan bir grup kurma planları içindeyken Tom
Araya ile tanıştı ve grup kurma planlarından sonra Tom Kerry'e net bir
yanıt vermedi.Bir süre sonra Kerry Jeff Hanneman ile tanıştı, o zamana
kadar punk müzik ile ilgilenen Jeff bu projeye büyük ilgi duyarak gruba
katılmaya karar verdi ve ardından gruba üst düzeyde yetenekli baterist
Dave Lombardo katıldı. Bu arada basist ve vokalist arayan Slayer,
Jeff'in Tom Araya ile konuşup ikna edip gruba katılması ile kadrosunu
kurmuş oldu. O zamana kadar yakın bir hastanede solunum yolları
konusunda uzman bir terapist olarak çalışan Tom Araya, tıp ile ilgisini
keserek kendisini tam manası ile müziğe verdi. Bu ne güzel bir
seçimdir....


Slayer ilk olarak 1982 yılında başka grupların şarkılarını ufak
kulüplerde çalarak para kazanmaya başlamışlardı. O zamanlar "Judas
Priest" ve "Iron Maiden" şarkılarını çalmayı tercih ediyorlardı. Evet
çığ ufak ufak başlamıştı ve giderek büyüyecek ve bütün dünyayı etkisi
altına alacaktı..


Faaliyet ...



1983 yılının başında grubun başına tam manası ile devlet kuşu kondu.
"Woodstock" adlı ufak bir barda çalarken Amerika'nın ünlü Metal Blade
Stüdyolarının sahibi Brian Slagel onların performanslarından çok
etkilenerek firmalarının yeni çıkaracakları bir toplama albümde bir
Slayer şarkısı görmek istediğini söyledi. "Metal Massacra III" adlı bu
toplama albümde yer alabilmek için sıkı çalışmaya karar veren Slayer,
Brain'a grubun kayıtlarını yapmasını önerdi...


Bunu kabul eden Slayer "Aggressive Protector" adında bir şarkı yaparak
bu toplama albüme dahil oldu. Brian daha sonra Slayer'e yardım ederek
onların ilk kendi albümlerini çıkarmalarına ön ayak oldu, "Show No
Mercy" adındaki bu ilk albümleri Aralık 1983 yılında piyasaya sürüldü.
Pek çok metal dergisi yazar, Slayer'e güldü, çünkü albüm kapağındaki
keçi/şeytan illüstrasyonu onlara çok komik gelmişti. Daha henüz müzik
piyasası bu tür şeylere hazır değildi...


1983 yılında bir başka klasik albüm daha piyasaya sürüldü. Evet sizinde
tahmin edebileceğiniz gibi Metallica'nın "Kill'Em All" albümü.
Metallica'da Slayer gibi 1981 yılında müzik yapmaya başlamıştı.Show No
Mercy albümü pek çok çığlık,gitar solosu ve son derece hızlı bateri
soloları ile doluydu. Herkesin ortak bir kanısı vardı oda Tom, Jeff,
Kerry ve Dave'in enstrümanlarını son derece profesyonelce ve iyi
kullandıkları idi. Örneğin bir dergi "Dave Lombardo, Lars Ulrich'ten
8-10 gömlek üstündür" diye yazmıştı. Açıkçası bu fikre %100
katılmaktayım."Show No Mercy" çeşitli teknik sorunlar yüzünden 1984
yılında Avrupa'da piyasaya sürüldü.Aynı sene içinde Slayer "Chemical
Warfare" adında bir şarkı bestelemişti. Bu onların şimdiye kadar
yaptıkları en sert şarkıydı.Hemen ardından "Captor Of Sin" adlı şarkıyı
kayıt ettikten sonra "Haunting The Chapel" adlı EP'lerini piyasaya
sürdüler.


Cehennem bekçileri..



1985 yılında Slayer eylemlerine devam etme kararı alarak "Hell Awaits"
albümünü piyasaya sürdüler.Albümün yapımcılığını onları keşfeden Brian
Slagel yapmış ve kendi firması Metal Blade etiketi ile piyasaya
sürmüştü.Albüm, ismi gibi satanist içerikleri ile dolu idi (Hell Awaits
- Cehennem Bekçileri). Albüm çok kısa süreç içinde 100.000 adet sattı
(O zamanlar için çok ciddi bir rakam) ve bütün büyük firmaların
dikkati, Slayer üzerinde toplandı. "At Dawn They Sleep", "Kill Again",
"Necrophilliac" ve "Hell Awaits" gibi muhteşem şarkıların olduğu bu
albüm
metal müzik piyasası için gerçek bir hazinedir. Show No Mercy albümü
çıktığında onlara gülen eleştirmenler, utanç içinde köşelerine
saklanmışlardır. Grup 1985 yılında ilk Avrupa turnesine çıktı....


Müthiş "Reign In Blood"



Gelmiş geçmiş en iyi Trash-Metal albümü



Bu albümden sonra speed metalin önü kesilmiş ve yavaş yavaş trash
metale dönüş başlamıştı. Albümün açılış şarkısı "Angel Of Death" 2.ci
Dünya Savaşı sırasındaki ünlü Auschwitz toplama kampında masum
yahudiler üzerinde insanlık dışı deneyler yapan hasta ruhlu doktor
Joseph Mengele'nin acımasızlıklarını anlatmaktadır.Bu şarkıyı Jeff
Hanneman yazmıştır.Uzun sarı saçları olan bu gitarist Nazi Almanya'sı
ile (SS-Waffen SS gibi askeri teşkilatlar) ilgilenmekteydi ve çok geniş
bir Alman savaş ve Nazi madalyası kolleksiyonu vardır. Bu şarkı
yüzünden pek çok insan Jeff ve diğer Slayer elemanlarının nazi olduğunu
düşünmeye başlamışlardı ama onlar asla nazi değillerdi.Slayer grup
logosunda bir demir kartal yer alması ve grubun fan klübünün adının
"Slaytanic Wehrmacht"( wehrmacht = Almancada askeri güç, ordu demek)
olması onların senelerce nazi grubu olarak bilinmesine yol açtı..


Grup Amerika ve Kanada'da ciddi zorluklar yaşadılar. Konser salonları
Slayer'a salonlarını kiralamak istemediler. Büyük müzik firmaları
onları reddetti, bu yüzden Ekim 1986 yılında "Reign Of Blood" albümü
Def Jam Stüdyolarından piyasaya sürüldü. Bu yüzden Avrupa'daki Slayer
fanları 1997 senesinde Slayer'in konserlerini seyretme şansına sahip
oldular.Burada dikkati çeken nokta ise "Reign In Blood" albümünün şarkı
sözlerinin satanist ve vahşi ifadelerle kurgulu olmasaydı. Yani nazizm
ile uzaktan yakından alakası yoktu.


İlk altın plak rekoru, başarıya doğru bir adım daha..



Slayer, "Reign In Blood" albümü ile 1987 yılında ilk altın plak ödülünü
almaya hak kazandı. Amerikada çok kısa bir süre içinde 500.000 albüm
satması ve Amerika'da hiçbir konsere dahi çıkmamalarına karşın Amerika
metal Top-100 listelerinde haftalarca ilk sırada kalmaları bu albümün
başarısının ufak bir ispatıdır. Aynı sene içinde Slayer, efsanevi rock
grubu Iron Butterfly'ın 14 dakikalık "In A Gadda Da Vidda" şarkısını
"Less Then Zero" filmi için cover yapmışlardır.Hiç bir grup Slayer'in
alt grubu olarak sahneye çıkmak istemiyordu. Çünkü seyirciler ilk
saniyeden itibaren "Slayer! Slayer!" diye bağırıyorlar ve grupların
kendilerini kötü hissetmelerine yol açıyorlardı..


Problemler - Bölüm I



Fakat herşey Slayer için iyi gitmiyordu . Grubun içinde sorunlar
çıkmaya başlamıştı. Tom, Kerry ve Jeff bir yanda Dave başka bir yanda
idi.Grup içinde kutuplaşma oluşmaya başlamıştı ve ardından Dave gruptan
çıkartılarak yerine Whiplash grubunun bateristi Tony Scaglione alındı.
Fakat istedikleri performansı veremeyen Tony grupta fazla barınamadı ve
çıkartıldı. Daha sonra aralarındaki sorunlar çözülmüş ve Dave tekrar
gruba dahil olmuştu. Grup hiç ara vermeden uzun bir Amerika ve Kanada
turnesine çıktı.Bu arada eğer Dave gruba dönmeseydi Sacred Reich
grubunun bateristi Gregg Hall'un gruba alınacağı söylentileri uzun süre
konuşuldu. Ve 1988 yılında Slayer'in yeni albümü çıktı.


South Of Heaven...



"South Of Heaven" 1988 yılında piyasaya sürüldü. "Reign In Blood"
albümünden biraz daha az sert ve hızlıydı.Bunun sebebi, müziklerin
genelde Tom Araya ve Jeff Hanneman tarafından yapılmış olmasıydı. Daha
önceleri genelde daha hızlı ve sert tekniğe sahip olan Kerry King'in
şarkıları kullanıldığından son albümde daha yavaş tekniğe sahip olan
Tom ve Jeff'in ön olana çıkması ile albüm Reign In Blood kadar sert
olmamıştı. Bu albümdeki "South Of Heaven" şarkısı ayrıca Tom Araya'nın
ilk yaptığı şarkıdır. Bu albümde şarkı sözlerinde de bir takım
farklılıklar dikkati çekmektedir, yine sert ve satanist ifadeler
kullanılmış ama bunun yanında ilk defa, nazizm, savaş, kürtaj ve
Televizyon vaizleri şarkı sözlerine dahil olmuştur. South Of Heaven,
Mandatory Suicide ve Silence Scream bu albümün lokomotif şarkıları
arasındadır.Slayer bu albümü ile de bir altın plak almaya hak
kazanmıştır.Trash Metal dünyasının büyük dörtlüleri arasına bu albümden
sonra girmiştir. Metallica, Anthrax ve Megadeth ile birlikte
trash-metal dünyasının en büyük 4 grubundan birisi olmuştur.


1990 yılında grup "Seasons In The Abyss" albümünü piyasaya sürdü. Bu
albüm eski ve yeni ritmler taşımaktaydı. Bir önceki albüm "South Of
Heaven"'dan daha sert olan bu albümde Tom Araya'nin vokalini biraz daha
sertleştirdiğini görüyoruz. Tom bir ara seri katiller olayına daldığı
için bir zamanların ünlü seri katili Ed Gein'den etkilenerek bu albümde
"Dead Skin Mask" şarkısını yapmıştır. War Ensemble şarkısı ise
konserlerde çalınıp seyircileri coşturacak lokomotif bir şarkıydı.
Seasons In The Abyss, Slayer'in çıkış anında en çok sattığı albümdür.
Amerika'da 1.000.000 dan fazla satarak Platin Plak ödünülü almıştır.


"The Clash Of The Titans" Turnesi



1990 yılında hala konuşulan ünlü Clash Of The Titans turnesine
çıktılar. Megadeth grubu Slayer'a birlikte bir Avrupa turnesi
yapmalarını önerdi. Turnenin Avrupa ayağında Suicidal Tencencies,
Testament, Megadeth ve Slayer sahne alırken Amerika ayağında Alice In
Chains, Anthrax, Megadeth ve Slayer sahne almıştır. Slayer ile Alice In
Chains grubunun çok iyi anlaştığı hatta aynı soyunma odasını
kullandıklarını görürken Slayer ve Megadeth'in devamli sürtüştüklerini
görmemek mümkün değildi.Bunun en büyük sebebi pek çok konserde
seyircilerin Megadeth sahnede iken Slayer Slayer diye bağırmalarıydı.


A Decade Of Aggression



Slayer 1991 yılında 10.cu kuruluş yıldönümlerini kutlamak amacı ile iki
CD lik "Decade Of Agression" albümünü çıkardılar.Toplam 21 şarkıdan
oluşan bu konser kayıtı albüm kişisel görüşüme göre Heavy-Metal
tarihinde yapılmış en iyi konser albümüdür. Grup klasik şarkıları Angel
Of Death, Mandatory Suicide, South Of Heaven, Chemical Warfare, Raining
Blood, Black Magic gibi etkili şarkılarını sanki stüdyodaymış gibi
çalıp kayıt etmeleri hemen hemen bütün müzik otoritelerince tam puan
ile değerlendirildi. Dolayısı ile Slayer yine bir platin plak kazanmaya
hak kazandı.


Problemler - Bölüm II



Metal dünyası Ocak 1992 de büyük bir şok yaşadı Slayer daha önce
kendileri ile pek çok sorun yaşayan bateristleri Dave Lombardo'yu
gruptan
kovdular.Bunun en önemli sebebi bir önceki sorundaki ile aynı idi Tom,
Kerry ve Jeff Dave ve Karısı Theresa'yı ünlü oyuncak bebek "Ken ve
Barbie" ikisilisine benzetiyorlardı. Karı koca hiç ayrılmıyorlar ve
Dave devamlı çalışmaları aksatıyordu. Buna ek olarak birde sırtında
oluşan rahatsızlığın onun performansını düşürmesi eklenince Dave'i tek
kelime ile gruptan kovdular. Grup bir süre sonra kendi grubu
Forbidden'den ayrılan Paul Bostaph'ın boşta olduğunu duyunca onu
çalışmalarına davet ettiler.Bünyelerine hemen alışan Paul Bospath'ı
memnuniyetle gruplarına kabul ettiler.


The Monsters Of Rock: Slayer



Sıradaki turne "Monsters Of Rock" turnesi idi, Çek Cumhuriyeti,
Almanya, Polonya ve İngiltere ayaklarından oluşan bu turnede Slayer'a,
"Iron Maiden", "Skid Row" ve "WASP" eşlik etmekteydi. Slayer'ın tahtına
adaylar çıkmaya başlamıştı. Bunların en önemli ikisi "Pantera" ve
"Sepultura" idi. Nitekim Pantera, "Vulgar Display Of Power" albümü ile
Amerika'da platin plak alınca Slayer'in tahtına ortak olarak
gösterilmeye başladılar.Bu süreç içinde trash metal yavaş yavaş ölmeye
başlamıştı.Trash grupları ya yumuşayıp heavy metal, glam, power metale
kayıyor yada sertleşip dark, doom, death metale kayıyordu.Bu süreçte
ayakta kalabilen çok az grup vardı..Mesela Violence, Death Angel ve
Dark Angel.




Slayer..Hayata dönüş!



Slayer 1993 yılının sonlarına doğru suskunluğunu bir filmin soundtrack
albümü için bozdu. "Judgement Night" filminin soundtrack çalışması çok
ilginç bir deneyim oldu. Bir metal grubu ile bir hip-hop yada hardcore
yada punk grubu eşleştiriliyor ve beraber bir şarkı yapıyorlardı.Ve
Slayer Ice-T ile eşleşti. Ve beraberce War, UK 82 ve Disorder
şarkılarını yaptılar [Gerçekten her arşivde bulunması gereken bir
şarkı, bulun dinleyin derim] Ağustos 1994 yılında Slayer Brezilya'da
bir seri konser verdi. 40.000 kişilik kapasiteli stadyumlarda Suicidal
Tendencies, Kiss, Black Sabbath ve bazı yerel gruplarla sahne aldılar.


Yeni albümleri Divine Intervention bize tekrar o eski sert Slayer'i
geri getirdi. Reign In Blood albümündeki sertlik bu albümde
tekrarlanmıştı. Albüm çıkar çıkmaz bir hafta içinde Amerika'da 100.000
satıp müzik listelerine direk en üst basamaklardan girmişti.Bu albümde
genellikle her parça Tom ve Kerry tarafından yapılmıştır.Nedendir
bilinmez Jeff bu albüm sırasında oldukça pasif kaldı.Bu albümden
Killing Fields, Dittohead ve Divine Intervention gibi klasik şarkılar
çıkmıştır.


Problemler - Bölüm III



Slayer'ın tahtına sahip olmak isteyen Sepultura grubunun vokalisti Max
Cavalera bütün dünya önünde Slayer'a savaş açmış onların pis bir nazi
grubu olduğunu ve konserlerine sadece neonazilerin gittiğini
söylemiştir. Buna bir Fransız Televizyonunda verdiği iki dakikalık
sansürlenmiş, küfürlerle dolu yanıttan sonra Slayer ve Sepultura kanlı
bıçaklı iki grup haline gelmiştir..


Avrupa Turnesi 1994



1994 yılı başında Slayer Avrupa turnesine Machine Head ile çıktılar.
Ama Max Cavalera'nın sesi yine kesilmiyor ve bir röportajında "Slayer
yaşlı ve yorgun bu yüzden Machine Head gibi sert bir grubu yanlarına
seçtiler" diyerek yine tansiyonu yükseltiyordu.Buna yanıt vermeyen
Slayer sadece şunu söyledi "Machine Head bizim için mükemmel bir açılış
grubu" Avrupa turnesinde hayal kırıklığına uğramayı bir kenara bırakın
umduklarından çok büyük ilgi ile karşılaştılar...


1995 Turnesi



Ocak 1995de Biohazard ve Machine Head ile uzun bir Amerika turnesine
çıkan Slayer, hemen ardından "Amerika Stüdyolar Birliği"nden onur ödülü
aldılar. Mart ayında Uzak Doğu ve Avusturalya turnesine tek başlarına
çıktılar.Pek çok müzik otoritesi, Slayer'ın Dave Lombardo'dan sonra
Paul Bostaph gibi harika bir baterist bulması ile sorunlarından
arındığını düşünürken, metal müzikten sıkıldığını söyleyen Paul Bostaph
gruptan ayrılarak kendisine "The Truth About Seafood" adlı bir grup
kurmuştur. Ama Slayer çok kısa vadede sorunu çözmüş ve Testament'in
bateristi Jon Dette gruba katılmıştır.


Slayer'ın sıradaki albümü "Undisputed Attitude" Ekim 1995 yılında kayıt
edilmesine karşın çalıştığı firmadan kaynaklanan sorunlar yüzünden
ancak Mayıs 1996 tarihinde piyasaya sürülmüştür.Bu albümden "I Hate
You" şarkısına video clip çeken Slayer hemen ardından "Superficial
Love/Abolish Government" adında bir single piyasaya sürmüştür. Takiben
Hollanda'daki ünlü Dynamo ve Danimarka'daki Roskilde festivallerine
katıldılar. Kasım ayında Ozzy Osbourne tarafından organize edilen
OzzFest festivaline katılmışlar ve Neurosis, Fear Factory, Biohazard,
Sepultura, Danzig, ve Ozzy Osbourne ile beraber sahne almışlardır.Bu
festival sonunda Ozzy Ozbourne'un firmasının çıkardığı bu festival
CD'sinde Slayer "Angel Of Death" şarkısı ile yer almıştır. 1997 yılı
başlarında bateristleri Jon Dette Jeff ile anlaşamadığını öne sürüp
gruptan ayrılmıştır ve Slayer yine aynı sorunla başbaşa
kalmıştır..BATERİST ! ....


"The Truth About Seafood" adlı kurduğu gruptan beklediğini alamayan
Paul Bostaph Slayer'in bize tekrar katılırmısın teklifini kabul edip
gruba geri döndü ve böylece Slayer yine baterist sorununu bu şekilde
çözdü.Bu sırada Dave Lombardo kendi grubu grip Inc. ile Slayer'in bir
turneye beraber çıkmasını teklif etti ama Slayer'ın menajerleri buna
gülerek net bir "HAYIR" yanıtı verdiler.


Yeni Albüm... Sonunda



Haziran 1998 tarihinde Slayer yeni albümü "Diabolus In Musica"yı
piyasaya sürdü. Çıktıktan sonra bütün müzik otoritelerince harika
bulunan bu albüm için yazılan kritiklerde grubun "Reign In Blood"
havasını yeniden yakaladığını ve 1986 daki o sert acımasız Slayer'ın
geri döndüğünü yazdılar. Amerika'nın en büyük müzik firması
SONY/COLOMBIA etiketi ile piyasaya sürülen albüm gerçekten Slayer'in
kendini yeniden bulmasını sağladı. Aynı firmada çalıştıkları "System Of
A Down" ile birlikte bir Amerika ve Avrupa turnesine çıktıktan sonra
Danimarka'daki Roskilde festivaline katıldılar.Bu arada yine
Slayer-Sepultura çatışması başlamıştı ki, S.O.A.D grubu elemanları daha
önce Sepultura ile de sahne aldıklarını ama Slayer'ın her açıdan daha
iyi müzik yapıp daha profesyonel olduklarını açıklaması ortalığı daha
da kızıştırmıştı. Slayer Avrupa turnesinden sonra tek başlarına
Avusturalya ve Japonya turnesine çıktı.


Slayer, turnelerine 1999 yılında devam etti. Mart ayında Sick Of It All
ve Messugah ile bir Amerika turnesi yaptılar.Hemen ardından yine
OzzFest festivaline katıldılar bu sefer Black Sabbath, White Zombie,
Deftones gibi pek çok grup ile sahneye çıktılar.Festivelden sonra Ozzy
Ozbourne'un açıklaması tamamı ile Slayer'ı açıklıyordu "Festival
sırasında pek çok insan çimlere uzanıp çıkan grupları dinleyip
içkilerini içerken Slayer sahne aldığında hepsi sahneye doğru koşarak
ayağa kalktılar ve çılgınca eğlendiler.... inanılmaz birşeydi,
inanılmaz ..."


Turneler ve festivaller ile geçen dönem sonunda Slayer'in 10-11 şarkısı
ortaya çıkmıştı.Özellikle Tom ve Kerry oldukça üretkendi ve turneleri
sırasında yeni albümleri için gerekli miktarda şarkı bestelemişlerdi.
2001 yılında çıkardıkları "God Hates Us All" albümü ile ortalığı tam
manası ile yıktılar. Tam 20 sene sonra hala ilk günlerindeki gibi sert
nefret dolu müzikleri ile dinleyicilerini memnun ettiler. Ve hemen
ardından Bruce Dickinson'un Iron Maiden'e geri dönmesi ile beraber bir
turneye çıktılar. Hala ayaktalar ve ilk günkü kadar sertler...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rockandmetal.yetkinforum.com
 
Slayer
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RockAndMetal! :: Metal Müzik :: Yerli Metal Grupları-
Buraya geçin: